Finansal işlemlerde valör, kazanç veya faiz hesaplamalarının başladığı tarihi ifade eder ve işlem tarihinden farklı olabilir. T+0, T+1 ve T+2 gibi sistemlerle valör süreleri belirlenir. Valör tarihi, likiditenin yönetiminde kritik bir rol oynar ve yatırımcıların nakit akışını etkiler.
Paranın zaman değeri (TVM), bugünkü paranın gelecekte elde edilecek aynı miktardan daha değerli olduğunu ifade eder. Yatırım, borçlanma ve emeklilik gibi finansal karar alma süreçlerinde bu kavram kritik öneme sahiptir. Hesaplamalar için bugünkü değer ve gelecekteki değer formülleri kullanılır, enflasyon da zaman değerini etkiler.
Likidite, bir varlığın piyasa değerine yakın bir fiyattan hızlıca nakde dönüştürülebilme derecesidir. Yüksek likidite, yatırımcılara esneklik ve adil fiyatlar sağlar. Düşük likidite ise öngörülemeyen fiyatlamalara yol açarak likidite riskini artırır. Likiditenin ölçümü alım-satım farkı, işlem hacmi ve finansal oranlarla yapılır.
Volatilite, finansal varlık fiyatlarının belirli bir dönemdeki dalgalanmasını ölçen bir kavramdır ve risk yönetimi açısından kritik öneme sahiptir. Yüksek volatilite, büyük fırsatları ve riskleri işaret ederken, düşük volatilite daha stabil fakat sınırlı getiriler sunabilir. Hesaplama yöntemleri arasında tarihsel ve örtülü volatilite yer alır.
Portföy çeşitlendirme stratejisi olarak diversifikasyon nedir, nasıl uygulanır? Bu makalede ünlü finansçıların önerileri ve pratik örneklerle bu konuyu ele aldık.
Düzenli alım (Dollar Cost Averaging), yatırım zamanlaması riskini azaltan uzun vadeli bir stratejidir. Altın, fon, hisse ve kripto gibi pekçok alanlarda uygulanabilir.
TEFAS, Türkiye Elektronik Fon Alım Satım Platformu olarak, yatırımcılara şeffaf ve erişilebilir bir fon karşılaştırma aracı sunar. 2015'te faaliyete geçen platform, fon türlerini, performans ve risk seviyelerini araştırarak bilinçli yatırım kararları almayı kolaylaştırır.
Bu makalede, risk kavramını detaylı bir şekilde ele alarak, yatırım araçlarındaki farklı risk seviyelerini ve riskin her zaman kötü bir şey olmadığını vurgulayacağız. Aynı zamanda risk yönetiminin önemi, yatırımcıların bireysel risk algıları ve Sharpe Oranı gibi kavramlar üzerinden getiri-risk ilişkisine değindim. Doğru yatırımın, risk ve hedeflere uygun olarak seçilmelidir.
Enflasyon, mal ve hizmetlerin fiyatlarının zamanla artmasıdır ve bireylerin alım gücünü etkiler. Talep ve maliyet enflasyonu olmak üzere iki ana nedeni vardır. Enflasyon, tasarrufların erimesine ve yatırım davranışlarının değişmesine yol açarak ekonomik istikrarı tehdit eder. Onu anlamak ve önlem almak önemlidir.
Bileşik faiz, ana paranın ve kazancın yeniden yatırılmasıyla sağlanan kazançtır. Bu yazı, bileşik getirinin etkinliğini, örneklerle açıklarken, borçlarda da aynı mekanizmanın nasıl çalıştığını değerlendirir. Finansal bağımsızlık için bileşik getiriyi doğru kullanmak altın değerindedir.
