Likidite Nedir konulu makale için fiyat grafiğini inceleyen yatırımcı görselli

Likidite Nedir? Yatırım Araçlarında Nakit Dönüşüm Hızının Önemi

Likidite, bir varlığın piyasa değerine yakın bir fiyattan hızlıca nakde dönüştürülebilme derecesidir. Yüksek likidite, yatırımcılara esneklik ve adil fiyatlar sağlar. Düşük likidite ise öngörülemeyen fiyatlamalara yol açarak likidite riskini artırır. Likiditenin ölçümü alım-satım farkı, işlem hacmi ve finansal oranlarla yapılır.

Finansal piyasalarda yatırım kararları alırken göz önünde bulundurulması gereken temel kavramlardan biri likiditedir. Likidite, bir varlığın piyasa değerine yakın bir fiyattan, hızlı ve kayıpsız şekilde nakde dönüştürülebilme derecesini ifade eder. Bu makalede, likidite kavramının ne olduğu, önemi, ölçülmesi ve farklı yatırım araçları için ne anlama geldiği ele alınacaktır.

Likidite Neden Önemlidir?

Likidite, yatırımcılar için bir varlığın kolaylıkla paraya çevrilebilmesi anlamına gelir. Özellikle ani nakit ihtiyacı doğduğunda ya da piyasa koşullarında beklenmedik değişimler olduğunda, likit varlıklar yatırımcıya esneklik sağlar.

Yüksek likiditeye sahip piyasalarda alım-satım farkları (spread) düşüktür ve fiyatlar daha adildir. Düşük likiditeli varlıklarda ise alım satım arasındaki fark artar ve öngörülemeyen fiyatlamalar meydana gelebilir.

Volatilite önemlidir çünkü bir varlığın hangi fiyattan likide edileceğine dair belirsizliği tanımlar.

— Peter Bernstein

Likidite Örnekleri

  • Nakit: En likit varlıktır.
  • Mevduat Hesapları: Yüksek likiditeye sahiptir.
  • Halka Açık Hisse Senetleri: Likiditesi büyük şirketlerde yüksektir.
  • Fonlar: Günlük işlem gören fonlar daha likittir. Ancak TEFAS üzerinden satış işlemleri T+1 ya da T+2 gün valörle gerçekleştirilebilir.
  • Gayrimenkul: Düşük likiditeli yatırım aracıdır. Satış süreci zaman alabilir ve maliyetli olabilir.

Likidite Riski Nedir?

Bir varlığı ihtiyaç duyulan anda makul bir fiyata nakde çevirememe olasılığına likidite riski denir. Bu durum, özellikle piyasa krizleri sırasında ya da şirket iflasları gibi durumlarda önem kazanır.

Bankacılık sisteminde de likidite riski, mevduat sahiplerinin ani para çekme talepleriyle karşı karşıya kalındığında ortaya çıkabilir. Bu nedenle merkez bankaları ve denetleyici kurumlar, finansal kurumların likidite oranlarını belirli standartlarda tutmalarını zorunlu kılar.

Portföy çeşitlendirmesi yapılırken portföy içerisindeki yatırım ürünlerinin likidite farklılıkları da dikkate alınmalıdır. Böylelikle ani nakit ihtiyaçlarında portföyün en azından bir kısmı hızlı nakite dönüştürülebilir olacaktır.

Şok anlarında, likit olmayan varlıkları nakde çevirmek çok maliyetli olabilir. Tıpkı yağmur fırtınasında bir şemsiye bulmanın imkansız ya da çok pahalı olabilmesi gibi.

— Myron Scholes

Likidite Nasıl Ölçülür?

  • Alım-Satım Farkı (Bid-Ask Spread): Fark ne kadar azsa, likidite o kadar yüksektir.
  • Günlük İşlem Hacmi: Hacim arttıkça likidite artar.
  • Likidite Oranları: Cari oran ve asit test oranı (stokların dışlandığı daha muhafazakâr göstergeler) gibi finansal oranlar kullanılarak likidite oranı hesaplanmaktadır.

Sonuç

Likidite, yalnızca bir varlığın ne kadar kolay nakde dönüştüğüyle ilgili değildir. Aynı zamanda portföy esnekliği, kriz anlarında hareket kabiliyeti ve fiyat adaletiyle de ilgilidir. Yatırım stratejisi oluşturulurken likidite mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.

Sık Sorulan Sorular

Likiditesi yüksek olan varlık ne demektir?
Kolayca ve fiyat kaybı olmadan nakde çevrilebilen varlıktır.

Fonlarda likidite nasıldır?
Fonların likiditesi, işlem gördükleri platforma ve şarta bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir. TEFAS fonları için T+1, T+2 valör uygulanabilmektedir.

Likidite ile risk arasındaki ilişki nedir?
Düşük likidite, ani satışlarda büyük zarar riskini artırır.

Kaynakça

Emin Arslantaş
Emin Arslantaş

Finansa ve sayılara ilgisi mesleğe, finansal okuryazarlığı yayma tutkusu bu bloga dönüştü. Vergi, yatırım ve Excel konularındaki birikimini anlaşılır ve güvenilir içeriklerle paylaşmayı seviyor.